İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrases | ||||
İfadeler | at an impasse expr. | çıkmaza girmiş | ||
We were at an impasse. Bir çıkmaza girmiştik. More Sentences |
||||
İfadeler | at an impasse expr. | çıkmazda olan | ||
Our obsession with this subject basically illustrates that we are at an impasse. Bu konudaki takıntımız temelde bir çıkmazda olduğumuzu göstermektedir. More Sentences |
||||
İfadeler | at an impasse expr. | çıkmazda | ||
İfadeler | at an impasse expr. | kördüğüm olmuş | ||
İfadeler | at an impasse expr. | içinden çıkılamayacak bir durumda olan | ||
İfadeler | at an impasse expr. | çözümsüz kalmış |